Bahar aylarının en canlı, en cıvıl cıvıl zamanlarını yaşıyoruz. Paris; tüm ihtişamı, romantizmi ve tarihi dokusuyla yine ziyaretçilerini büyülüyor. Eğer bu Mayıs’ta Paris’e yolu düşenlerdenseniz veya hayaliniz nehir kıyısında bir piknik yapmaksa, Eiffel Kulesi’nin gölgesinde bir pikniğin büyüsünü deneyimlemek, Paris’te geçireceğiniz bir günü bambaşka anılara dönüştürebilir.
Paris’te piknik yapmak; sıradan bir açık hava etkinliğinden çok daha fazlası. Özellikle Eiffel Kulesi manzaralı Champs de Mars parkı, şehirde yaşayanlar kadar turistlerin de uğrak noktası. Mayıs ayında şehre yayılan taze çiçek kokuları, hafif rüzgar ve sıcacık bir güneş eşliğinde, çimlerin üzerine serilen piknik örtüsünde geçen saatlerin tadı başka hiçbir yerde yok.
Paris’te piknik denilince akla ilk gelen unsur elbette şık bir kırmızı-beyaz örtü ve Fransız lezzetleriyle dolu bir sepet oluyor. Yerel pazarlardan alınan taptaze baget ekmekleri, çeşitli peynirler, leziz jambonlar ve elbette çıtır kruvasanlarla donatılmış bir masa, klasik Fransız esintisini sofranıza taşıyor. Yanına, Paris’in ünlü pastanelerinden alınmış makaron, taze sıkılmış bir meyve suyu veya şehrin seçkin şaraplarından biri eşlik ettiğinde, pikniğiniz adeta bir şölene dönüşüyor.
Piknik için Eiffel Kulesi’nin çevresi tartışmasız en popüler adres fakat bu yoğun alanlara alternatif olarak Avenue de Suffren yönünden gizli bahçeleri ya da Trocadéro tarafındaki sessiz noktaları da keşfedebilirsiniz. Özellikle sabah erken saatlerde veya akşamüstü alacakaranlıkta, hem kalabalıktan uzaklaşıp hem de kulenin farklı açılardan büyüleyici görüntüsüne şahit olabilirsiniz. Şehrin nabzını tutan bu bölgeler, fotoğraf severler için kartpostallık kareler vadediyor.
Piknik sırasında gözlerden kaçmayan bir ayrıntı da, Parislilerin zamansız şıklığı. İnsanlar burada hem rahat hem de zarif olmaktan geri kalmıyor. Rahat bir keten gömlek, hafif bir elbise veya ideal bir denim; herkesin görünümüne özen gösterdiği bu şehirde, pikniğin havasına uygun tercih edilen kombinler de Paris’in zarafet dolu ruhunu yansıtıyor. Eğer Paris’te bir gün geçirecekseniz, küçük bir bere ya da şık bir gözlük ile bu romantik havaya siz de uyum sağlayabilirsiniz.
Eiffel Kulesi manzaralı bir piknik yalnızca lezzetli yiyeceklerle değil, çevredeki kültürel çeşitlilikle de benzersizleşiyor. Parkta yalnızca Fransızca değil, dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilerin konuşmalarını da duyabilirsiniz. Burası adeta Paris’in minyatür bir dünyası gibi; yeni insanlarla tanışmak, şehirde yaşayanlarla sohbet edip Paris hakkında tüyolar almak için harika bir ortam sunuyor. Özellikle hafta sonları lokal sanatçılar müzik yapıyor, dans eden insanlar renkli bir manzara oluşturuyor. İşte bu noktada Paris’in sanata ve yaşama bakışının tüm zarafetiyle size dokunduğunu hissediyorsunuz.
Paris’te hava sıcaklıkları genellikle 15-22 derece arasında değişiyor; bu da kısa kollu veya hafif bir hırka ile dışarı çıkmak için ideal. Ancak akşam saatlerinde hava serinleyebildiğinden, üzerinize alacağınız ince bir ceket işinizi görecektir. Bu yıl şehrin belediyesi piknik alanlarında plastik kullanımını daha da sınırlandırdı; çevre dostu tabaklar, bambu çatal bıçaklar ve geri dönüştürülebilir bardaklar büyük ilgi görüyor. Şehirliler kadar turistler de bu uygulamalara hızla uyum sağladı; Paris’in sürdürülebilir yaşam anlayışı piknikte de kendini hissettiriyor.
Unutulmaz bir Eiffel pikniği için yanınıza Bluetooth hoparlörünüzü alabilir, Fransız chansonlarıyla atmosferi daha da özel kılabilirsiniz. Eğer çocuklarınız varsa, Champs de Mars’ta bulunan oyun alanları sayesinde onların da iyi vakit geçirmesini sağlayabilirsiniz. Akşam üzeri, Eiffel Kulesi’nin saatte bir parlayan ışık gösterisini izlemek ise, Paris’te bir günü taçlandırmanın en güzel yoludur. Kimi zaman ışıltılı kulenin önünde evlilik tekliflerine, sürpriz organizasyonlara ya da doğum günü kutlamalarına tanık olmanız da mümkün.
Paris’te, özellikle de Eiffel Kulesi’nin eteğinde düzenlediğiniz bir piknik, klasik turistik aktivitelerden çok daha fazlasını sunuyor: Şehri yudum yudum yaşamak, Paris’in zarifliğine ve huzurlu temposuna ortak olmak demek. Eğer yolunuz bu baharda şehre düşerse, bir sepet hazırlayın, en iyi yerinizi erkenden kapın ve Paris’in bu keyifli anının tadını doyasıya çıkarın. Çünkü Paris’te bir gün, sonsuza dek hafızanızda ışıldayacak anılar demektir.